2 Şubat 2013 Cumartesi

Silver Linings Playbook (2012)

 http://www.imdb.com/title/tt1045658/

Silver Linings Playbook, Amerikan filmlerinde görmeye çok alışkın olmadığımız sıcaklıkta bir sevgi hikayesi. Filmi bu şekilde tanımlamamın sebebi sadece aşkı değil, arkadaşlık ve aile ilişkilerini de güzel bir anlatımla işleyebilmiş olması. Matthew Quick'in romanından uyarlanan filmin yönetmenliği ve uyarlama senaryosu David O. Russell'a ait. Filmin baş rollerinde ise, Bradley Cooper ve Jennifer Lawrence'ı izliyoruz, bonus olarak bir de Robert De Niro var tabi.

Pat Salitano (Bradley Cooper), hayatının en zor evrelerinden birinden geçmektedir. Karısı Nikki tarafından aldatılması üzerine yaşadığı sinirsel patlama, kendisini mahkeme kararı ile rehabilitasyon merkezinde bulmasına sebep olmuştur. Bipolar kişilik bozukluğu tanısı konan Pat, sekiz ay tedavi gördükten sonra ilaçlarına ve terapilerine devam etmek koşulu ile ailesinin yanına, eve döner. Şimdiyse Pat'in tek bir amacı vardır, hayatını düzene koyarak Nikki'i iyileştiğine inandırmak ve onu geri kazanabilmek. Ne var ki, en az Pat kadar sorunlu bir yaşantısı olan Tiffany (Jennifer Lawrence) ile tanışması Pat'in hayatını değiştirecek ve önüne farklı yollar açacaktır.


Psikolojik sorunları olan, sıra dışı iki insanın hikayesini anlatıyor olması filmin en güzel yanı. Diğer insanların onlara karşı ön yargılı yaklaşımlarına da zaman zaman yer verilmiş, ama daha enteresan olan bu iki kişinin de ruhsal problemlerinden ötürü birbirlerine ön yargılı yaklaşıyor olmalarıydı. Öte yandan, "dans" ve "futbol" temalarının filme dahil edilmesi hikayeyi zenginleştirmesi açısından güzeldi ancak hikayenin derinliğini kısıtladıkları da bir gerçek. Şöyle ki film zaten aynı anda çok fazla şeyi anlatmaya çalışıyordu. Bir yanda Pat ve Tiffany'nin hikayesi, bir yanda Pat ve babasının yaşadığı baba-oğul ilişkisi, bir yanda az da olsa çıtlatılmış olan Pat ve abisinin rekabete dayalı ilişkisi.. Tüm bunlara bir de dans yarışması ve futbol iddiası eklenince iki saate çok fazla konu sıkıştırılmış gibi hissetmek mümkün, ama şahsım adına özellikle dans sahnelerinin filme renk kattığı fikrinin daha ağır bastığını söyleyebilirim.

Filmin sonuna gelince, ilk birkaç dakika içinde olayların ne yönde ilerleyeceğini kestirmek çok güç değil. Ancak, dram/romantik-komedi türündeki filmler için sonunu tahmin edebiliyor olmak, film için bir eksi puan olmamalı. Umut Işığım, "kendini iyi hisset" türünde bir film olup izlediğimiz süre boyunca da kendimizi iyi hissetmemizi sağlayabildiği için amacına ulaşıyor. Düşününce, filmdeki karakterler kadar dağılmış olmasak da hepimiz bazen kötü dönemlerden geçiyoruz ve bu zamanlarda en büyük ilaç yakınlarımızdan gelecek "sevgi" oluyor. Silver Linings Playbook, işte bu noktada bizlere umut veriyor, diyor ki: "öyle bir sevgi var". Bizler de filmin sözünü dinliyor, sevgimizi iyileşmemizi bekleyen insanlara değil, kötü günlerde iyileşmemizi sağlayan insanlara sunmamız gerektiğine ikna olup başta Bradley Cooper ve Robert De Niro olmak üzere oyunculukları takdir edip Tiffany'i pek bir sevimli bulup mutlu bir şekilde sinema salonundan ayrılıyoruz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder